Ürdün Türk toplumunun değerli mensupları,

Kıymetli Ürdünlü kardeşlerimiz,

Sayfamızın değerli ziyaretçileri,

Ürdün Haşimi Krallığı nezdindeki Büyükelçilik görevimi birkaç gün içinde tamamlayarak Türkiye’ye döneceğim.

Dost ve kardeş Ürdün’de üç yıl süreyle görev yapmış ve Türkiye'yi Ortadoğu'nun kalbindeki bu güzel ülkede temsil etmiş olmaktan duyduğum ayrıcalık ve mutluluğu ifade etmek isterim. Kısa bir veda mesajında Türkiye ile Ürdün arasındaki ilişkilerde hemen her alanda yakalanan ivme ve kaydedilen gelişmeyi değerlendirmek oldukça güç ise de, ikili ilişkilerimizin genel hatlarıyla mükemmel bir seviyeye ulaştığını belirtmekten gurur duyuyorum.

Son üç yıllık süre zarfında, diplomatik ilişkilerimizin tesis edilişinin 70. Yıldönümüne tekabül eden 2017 yılından başlayarak Sayın Cumhurbaşkanımız ve Ürdün Kralı II. Abdullah Türkiye ve Ürdün’e en az beş kez, Muhterem Refikaları da bunlardan ayrı birer kez karşılıklı ziyarette bulunmuşlardır. Bunu Ürdün’den Türkiye'ye Başbakan seviyesinde iki, Temsilciler Meclisi Başkanı seviyesinde bir, Genelkurmay Başkanı düzeyinde en az iki kez gerçekleşen ziyaretler ile Dışişleri Bakanlarının çokça karşılıklı ziyareti ve istişareleri izlemiştir. Bu son derece memnuniyet verici bir tablodur.

Ürdün’le ekonomik ve ticari ilişkilerimiz, bölgenin içinde bulunduğu olumsuz koşullara rağmen belli bir seviyede kalmayı başarmış; STA’nın yürürlükten kalkmasını müteakip bu alandaki ilişkilerimize yön verecek yeni bir Çerçeve Anlaşması imzalanmıştır. Kurumsal ve bireysel anlamda iki ülke iş dünyasının temsilcileri karşılıklı temaslarla birbirlerini daha yakından tanıma ve yatırım imkanlarını araştırma fırsatını elde etmişlerdir.

Kültür ve turizm ile gençlik alanında bir dizi hamle gerçekleşmiş; Bakan seviyesindeki karşılıklı ziyaretlere ilave olarak, geçen sonbaharda “Amman Türk Kültür Günleri” düzenlenmiş; 2020 Türkiye - Ürdün “Karşılıklı Kültür Yılı” olarak ilan edilmiş; gençlik ve spor alanında işbirliğini öngören yeni belgelere imza atılmış; hedefler konulmuş; Ürdün Üniversitesi’ne ilave olarak, Yarmuk Üniversitesi’nde de Türkoloji Bölümü açılmış; Türkçe öğrenenlerin sayısında hissedilir bir artış yaşanmıştır.

Majesteleri Kral II. Abdullah'a Güven Mektubu’mu sunma töreninde bulunduğum taahhüdün somut bir yansıması olarak, halktan halka ilişkilerde kaydadeğer ilerleme gözlenmiş; Türkiye, her seviyedeki Ürdün vatandaşı için en çok tercih edilen, güvenli bir destinasyon haline gelmiş; 2018'de Türkiye'yi ziyaret eden Ürdünlülerin sayısı 400,000’e ulaşmıştır. Bu yıl bu rakamın yarım milyonu aşacağını umuyoruz. Tabii ki, bu temasların zeminini oluşturan vize muafiyeti rejimi güçlü biçimde muhafaza edilmiş; THY'nin İstanbul - Akabe doğrudan seferleri yeniden başlamış; özel havayolu şirketleri vasıtasıyla iki ülkenin muhtelif şehirleri arasında yeni uçuş güzergahları oluşmuştur.

Hal böyle olmakta birlikte, geçen üç yıl zarfında ortak coğrafyamızı oluşturan bölgelerde yaşanan olumsuz gelişmeler Türk ve Ürdün halklarını bir yandan üzerken, diğer taraftan birbirlerine biraz daha yakınlaştırmıştır. Bunların başında, hiç kuşkusuz, Kudüs’ün statüsü ve Filistin meselesi, Suriyeli mülteciler, küresel terörle mücadele ve akamete uğrayan ticaret yolları gibi konular gelmektedir.

Hep vurgulayageldiğimiz üzere, Türkiye ve Ürdün'ün bölgedeki kaygıları büyük ölçüde örtüşmekte olup, bunlara daha fazla istişare ve işbirliği yoluyla çözüm bulunabileceğine olan inancımız tamdır.

Üç yıl içinde yaşanan bahsekonu somut gelişmeleri mümkün kılan faktörlerin başında hiç kuşkusuz Türk ve Ürdün halklarının kadim dostluk ve kardeşliği ile iki ülke siyasi liderliğinin bu husustaki güçlü irade ve kararlılığı gelmektedir. Bu vesileyle, iki ülke arasındaki ilişkilerin parlak geleceğine olan inancımı bir kez daha belirtmek isterim.

Bu duygu ve düşüncelerle ve üç yılda biriktirdiğim güzel anıların bana verdiği güçlü enerjiyle sizlere “hoşçakalın” derken, Kraliyet Ailesi mensuplarından başlayarak güzel Ürdün’ün her bir vatandaşına, Ürdün Türk toplumunun kadirşinas mensuplarına, Ürdün'de temsil edilen Türk kurum ve kuruluşları bağlamında TİKA, Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı ve THY’ne, iki ülke arasında gerçek bir köprü oluşturan Ürdün - Türk Dostluk Derneği ve Türk Kadınlar Komitesi’ne, nihayet bu üç yıllık maratonu sağlık, huzur ve başarıyla tamamlamamızda emeği geçen T.C. Amman Büyükelçiliği’ndeki tüm mesai arkadaşlarıma şahsım, ailem ve büyük Türk milletine gösterdikleri benzersiz sevgi, saygı ve yoğun alaka için şükranlarımı sunuyorum.

En içten selam, sevgi ve saygılarımla.

Allaha ısmarladık.

Murat Karagöz

T.C. Amman Büyükelçisi

İlgili Dosyalar

Murat Karagöz.jpg